Van Başkale'de Abdülhakim Arvasi Hazretlerinin Hatırası Cami Ayağa Kaldırılıyor Başkale'de Büyük İslam Alimi, Mütefekkir, Abdulhakim Arvasi Hazretlerinin hatırası olan cami restore edilerek aslına uygun hale getiriliyor. 1860 yılında Başkale'de doğan Abdülhakim Arvasi Hazretlerinin Camisinin restorasyon alanını gezen Van Valisi münir Karaloğlu Caminin 2 ay içerisinde ibadete açılacağını müjdeledi. Burada vatandaşların alkışlarla karşıladığı Vali Karaloğlu’na Kur’an Kursu’na giden kız öğrenciler tarafından çiçek takdim edildi. Cami hakkında Rölöve Anıtlar Bölge Müdürü Cemil Karabayram’dan bilgi alan Vali Karaloğlu, Abdulhekim Arvasi Kur’an Kursu’nu da ziyaret etti. Burada Kur’an eğitimi alan öğrencilerle sohbet eden Karaloğlu, öğrencilere oyuncak dağıttı. Geçtiğimiz günlerde Van'da, Üstad Bediüzzaman Said-i Nursi'nin ders verdiği Horhor Camisi ve medresesi restore edilerek ibadete açılmıştı. Abdülhakim Arvasi Hazretleri Kimdir? Kaynak: Vikipedia Abdülhakim Arvasi Necip Fazıl buluşması Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında yaşamıştır. Seyyid ve Hüseyin kolundandır. Moğol istilâsı sebebiyle Irak’tan Doğu Anadolu’ya yerleşmiş ve çok sayıda âlim yetiştirmiş bir aileye mensuptur. Halife Mustafa Efendi’nin oğludur. 1860’ta o zaman Hakkâri vilâyetinin merkezi olan ve şimdi Van'a bağlı Başkale kazasında doğdu. Bazı resmî evrakta doğum tarihi 1865 olarak görülür. Başkale’de iptidaiye ve rüşdiye mekteplerini bitirdi. Doğu Anadolu ve Irak’ın çeşitli beldelerindeki âlimlerden ilim öğrendi. 1879’da Arvas’ta Nakşî şeyhi Seyyid Fehîm Arvâsî’ye talebe oldu. Kendisinden 1882’de icâzetnâme (diploma) ve 1887’de de Nakşıbendî, Kâdirî, Çeştî, Kübrevî ve Sühreverdî tarikatlarından hilâfet alarak memleketine döndü. Şâfiî idi. Başkale’de kendi parasıyla kurduğu medresede 29 sene talebe yetiştirdi. Anadolu ve İran sınırında çok beldeyi ziyaret ederek irşatta bulundu. Bu sebeple zamanın padişahı Sultan II. Abdülhamid tarafından taltif edildi. 1898 ve 1908 yılında İstanbul ve Mısır üzerinden iki defa hacca gitti. Mekke’de görüştüğü Şeyh Ziya Masum Müceddidî, kendisine Üveysî hilâfeti de verdi. Doğu Anadolu'nun Ruslar tarafından işgali üzerine mayıs 1916’da ailesiyle beraber Musul’a hicret etti. 1916-1918 arasında Ziybar kazâsı müftülüğünde bulundu. Adana ve Eskişehir’de kaldı. 150 kişilik ailesinden kalan 20 kişi ile 1919 yılında İstanbul'a geldi. Sultan Vahideddin tarafından 5 Ağustos 1919'da Süleymaniye Medresesi'ne tasavvuf müderrisi olarak tayin edildi. Aralık ayında da Eyüp Sultan’da münhal Kaşgarî Dergâhı postnişinliği kendisine tevdi edildi. 1924-1928 arası Vefa Lisesi’ne din dersi muallimliği yaptı. 1925’te tekkeleri kapatan kanun gereği, Kaşgarî Dergâhı’nda ömür boyu oturmasına müsaade edildi. 1924 yılında İstanbul vâizliğine tayin olundu. İstanbul’da Eyüp Sultan, Fatih, Bayezid, Ayasofya, Bakırköy Zuhuratbaba, Kadıköy Osman Ağa, Kasımpaşa Câmi-i Kebir, Üsküdar Yeni Câmi ve Beyoğlu Ağa Câmii kürsülerinden senelerle vaaz verdi. 1930’da yaş haddine rağmen vazifesi Bakanlar Kurulu kararıyla uzatıldı. 1931’de Menemen hadisesi sebebiyle Menemen’e götürülüp divan-ı harbe çıkarıldı. Beraat etti ise de, emekliye sevkolundu. Câmi derslerini aralıksız fahrî olarak yürüttü. Bayezid’de Kadı Beydâvî tefsirini okutup tamamlamaya muvaffak oldu. Üçışık soyadını aldı. Oğlu Mekki Efendi başta olmak üzere çok sayıda talebe yetiştirdi. Bunlardan en meşhurları, Necip Fazıl Kısakürek ve Hüseyin Hilmi Işık’tır. Abdülhakîm Arvâsî 18 Eylül 1943’te İzmir’de mecburî ikamete tâbi tutuldu. Daha sonra geçtiği Ankara'da 27 Kasım 1943’te vefat etti. Bağlum Kabristanı'nda medfundur. Türkçe’den başka çok iyi derecede Arapça, Farsça ve Kürtçe bilirdi. Arapça ve Farsça şiirleri vardır. Üç oğlu ve iki kızı dünyaya geldi. Büyük oğlu Mekki Üçışık Üsküdar ve Kadıköy müftülüğü yaptı. Abdülhakîm Efendi’nin kardeşlerinden Taha Efendi (1864-1928) İstanbul Süleymaniye Medresesi’nde müderris olup, 1908 ve 1921 meclisinde Hakkâri mebusluğu ve Şer’iye Vekâleti’nde heyet-i müşavere âzâlığı yaptı. Abdülhakîm Arvasî’nin eserlerinden yalnızca ikisi matbudur. Tam İlmihâl Se'âdet-i Ebediyye kitabında, çeşitli mektuplarından ve kitaplarından önemli ölçüde alıntı mevcuttur. Eserleri Râbıta-i Şerîfe (2. Baskısı 1342/1924) (Abdülhakîm Arvasî'ye ait Rabıta-i Şerife, isminden de anlaşılacağı üzere, çok özel bir bahsi, "Râbıta"nın nasıl yapılacağını, usûl ve âdâbını çerçeveliyor. Kitabın ikinci bölümünde ise, Abdülhakîm Arvâsî ders, takrir ve mektuplarından çeşitli mevzular, Vahdet-i Vücud bahsinin geniş bir mütalâası ve "Ruh Risalesi" var. Necip Fazıl Kısakürek tarafından sadeleştirilerek yayınlanmıştır. Büyük Doğu Yayınları No:47) er Riyâdü’t Tasavufiyye (1342/1924) (Tasavvuf Bahçeleri adıyla Necip Fazıl Kısakürek tarafından sadeleştirilerek yayınlanmıştır. BD Yayınları No:50) Sefer-i Âhiret (Hüseyn Hilmi Işık’a ait Tâm İlmihâl Se’âdet-i Ebediyye adlı kitabın sonunda sadeleştirilerek yayınlanmıştır. Hakikat Kitabevi) Eshâb-i Kirâm (Hüseyn Hilmi Işık’a ait Eshâb-ı Kirâm adlı kitabın ilk kısmında sadeleştirilerek yayınlanmıştır. Işık Kitabevi) Ecdâd-ı Peygamberî (Hüseyn Hilmi Işık’a ait Tâm İlmihâl Se’âdet-i Ebediyye adlı kitabın içinde sadeleştirilerek yayınlanmıştır. Hakikat Kitabevi. Ayrıca İbrahim Boğalı tarafından Muhammed Aleyhisselâm adlı eserin içinde yayınlanmıştır. Veli Yayınları, İstanbul, 1981) Namaz Risâlesi Küfr ve Kebâir Risâlesi Esmâ-yı Hüsna Şerhi Nevevî’nin Hadîs-i Erbâîn Şerhi Sevânihü’l-efkâr ve Sevâmihü’l-enzâr (Keşkül) Mevlid Risâlesi İmam Hüseyn’in Şehâdeti (İbrahim Boğalı tarafından Muhammed Aleyhisselâm adlı eserin içinde yayınlanmıştır. Veli Yayınları, İstanbul, 1981) http://www.merkurhaber.com/ilce-haberleri/baskale/van-baskalede-abdulhakim-arvasi-hazretlerinin-hatirasi-cami-ayaga-kaldiriliyor-h163111.html | ||
7729 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |