• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/

İstanbul Van Dayanışma Platformu

Video Arşivi
Araştırma Yazıları
Günün Sözü










TAM EKRAN YAPIN
Arkanıza Yaslanın 
Yumun Gözlerinizi..

 

Haftanın Kitabı

Muhteşem Resimler DEVAM

IslamicART 1    3
Hava Durumu
Takvim
Üyelik Girişi

Hafıza Geliştirme

Beyin Geliştirme Yöntemleri

Günümüzde teknolojik gelişmelerin de etkisiyle neredeyse ışık hızıyla yaşanan değişim, insanı beyinsel performansını artırması için zorluyor.
 


Daha güçlü bir hafızaya sahip olmak, daha kolay öğrenmek, çabuk okumak, iş yaşamında ya da öğrenim süresince daha başarılı olmanın koşullarından bazıları.
 
Hal böyle olunca, bilim dünyası da çalışmalarını zihinsel gelişimin nasıl artırılacağı konusunda yoğunlaştırıyor. İşte şimdilik bulunan yöntemlerden
bazıları...
 

*Hafıza eğitimi*
Hafıza eğitimi alan bir kişi beynin etkin çalışma prensiplerini öğrenerek hızlı, kolay ve kalıcı öğrenmenin gizli sırlarını keşfediyor. Birkaç örnek vermek gerekirse, beyindeki "limbik (limbic)" kısımda bulunan "amygdala" duygusal içerikli bilgilerle ilgileniyor. Bu tip bilgilerle karşılaşıldığında "amygdala" beynin en üst kısmındaki "neocortex" ile birlikte bu bilginin kalıcı hafızaya kaydedilip, kaydedilmeyeceğine karar veriyor. Hafıza eğitimi alan kişi beynindeki limbik kısmı nasıl kendi kontrolü altına alabileceğini öğrenerek, hangi bilgilerin kalıcı hafızaya kaydedilip, kaydedilmeyeceği kararını dolaylı olarak kendi kontrolü altına alıyor. Sonuç olarak hafıza veya beyin eğitimi alan kişi hızlı ve kalıcı öğrenmenin kendisine sağladığı akademik başarıyı daha kolay yakalıyor.
 
Hafıza tekniklerinin beyinde sağladığı diğer bir gelişme de beyin hücrelerinin arasında yoğun bir ağ oluşturması. Bu gelişme bir bakıma beynin gençleşmesi anlamına da geliyor. Beyin hücreleri arasında kurulan bu ağ tabakası ne kadar artarsa, kişinin bellek kapasitesi de o kadar gelişiyor.
 
Buradan da kişinin kendi hafıza gücünün mimarı olduğunu kolaylıkla anlayabiliriz.
 

*Neurofeedback yöntemi*
Beyin dalgalarını değiştirerek yeniden düzenleme esasına dayanıyor. ABD'de 1970'lerden beri psikiyatrların muayenehanelerinde, üniversitelerde hatta NASA'daki araştırmalarda bile kullanılan ilaçsız tedavi yöntemi.
 
Beyinsel ve psikolojik problemler, beyin dalgalarının düzensizliğinden kaynaklanmakta. Neurofeedback seanslarının düzenli olarak uygulanması ile istenilen beyin dalgaları fazlalaştırılıyor ve beyin hücreleri arasındaki bağlantılar güçlendirilerek, kan akışının hızlanması ile tedavi başarı ile sonuçlanıyor. ABD'de son 10 yıldan beri sürdürülen kontrollü çalışmalarla Neurofeedback yönteminin dikkat eksikliği ve hiperaktivitedeki tedavi edici etkisi kanıtlandı. Ayrıca son yıllarda bu yöntemin epilepsi, depresyon, okuma ve öğrenme zorluğu ve yükseklik korkusu gibi sorunların çözümünde yardımcı tedavi yöntemi değil, ana tedavi yöntemi olarak uygulanabileceği saptandı.

 

*Akıllı ilaçlar*
Evet, zeka ve iyi bir eğitim kuşkusu önemli ancak zihinsel yeteneklerin geliştirilmesi için küçük hileler de var. Bunlardan biri dikkat ve konsantrasyonu artırıcı, yorgunluğu giderici ilaçlar. İçlerinden biri: Modafinil. Zamansız uykusu gelen kişilerde narcolepsi adı verilen rahatsızlığa çözüm bulmak amacıyla lisans verilen bu ilaç sağlıklı kişilerde de kullanılıyor. Modafinil kullanan kişi 90 saat boyunca uyanık ve açık zihinli kalabiliyor.
 
ABD'de askeri araştırmalar bu ilacı kullanan kişilerin 40 saat uyanık 8 saat uyku temposunda günler boyu hastalık ve yorgunluk belirtisi göstermeden yoğun şekilde çalışabildiklerini gösteriyor.
 
Uyarıcı olarak kullanılan bir diğer ilaç da Ritalin. Normal şartlarda dikkat bozukluğu yaşayan hastalarda kullanılıyor, ancak günümüzde sınavlarda konsantrasyonu artırma amacıyla da kullanılmakta. Ancak uzmanlar bu tür ilaçları doktor kontrolü olmadan kullanmanın tehlikelerine de dikkat çekiyorlar.

 

*Doğru beslenme*
Beslenme biçimi beyinsel gelişimde ve hafızanın güçlendirilmesinde en önemli faktörlerden biri. Listenin başında ise kuvvetli bir sabah kahvaltısı geliyor. Güne kahvaltı yapmadan başlamak, gerek okulda gerekse işte kişinin performansını büyük ölçüde etkiliyor. Önerilen ise kahvaltıda ağırlıklı olarak mayalı ve lifli besinleri tüketmek.
 
New Scientist Dergisi'nde bu konuda yer alan makaleye göre öğle öğünü için en iyi beslenme biçimi omlet ve salata. Çünkü J vitamini (choline) açısından son derece zengin olan yumurtanın tüketilmesi, beyin ve kalpteki damar sertliğini giderici özelliği açısından önemli.
 
Özellikle beta-karoten ve C ile E vitaminleri açısından zengin bir salatanın öğle yemeğinde tüketilmesi yine beynin çabuk yaşlanmasını önleyici bir faktör. Uzmanlar yemeği meyveli bir yoğurt ile sonlandırmanın öğleden
sonrası stresine karşı bedeni daha dirençli kılacağını düşünüyorlar.
 
Haftada 3 kez yarım saat yürüyüşün, kişinin okuma, konsantrasyon ve özümseme yeteneğini yüzde 15 oranında artırdığı belirlendi. Bu değişimin özellikle yaşlı kişilerde daha belirgin olduğu gözlendi. İngiltere'de Exeter Üniversitesi'nden Angela Balding'e göre ise yürümenin belin üzerindeki etkilerinden istifade edenler yalnızca yaşlılar değil. Balding, 10-11 yaş grubu çocuklar üzerinde yaptığı araştırmada haftada 3-4 kez jimnastik yapan ya da bir sporla uğraşan çocukların sınavlarda normal koşullarda gösterdikleri performansın daha üzerinde bir başarıyı yakaladıklarını saptadı. Balding bu durumu, yapılan egzersizler sonucu beyine daha fazla oksijen pompalanması ve bunun da zihinsel gücü artırması şeklinde açıklıyor.
 
Beynimizin fiziksel egzersizi neden çok sevdiğinin bir diğer açıklaması ise hücrelerle ilgili. Çünkü yeni beyin hücrelerinin büyümesini hızlandırıyor.

Kaynak : Posted Ocak 17th, 2007 by Muzaffer Doruk islamikariyer.com


 Hafıza Geliştirme Yöntemleri

 1) ZİHİNSEL HAZIRLIK
İsimleri sürekli olarak unuttuklarını söyleyen kişilere, tanıştıkları insanların isimlerini hafızalarına almak gibi bir hedeflerinin olup olmadığı sorulduğunda, genellikle böyle bir hedeflerinin olmadığını söylüyorlar.

* İsimleri hafızaya almak konusunda yapılacak ilk iş, bunu hedef olarak belirlemektir. Çünkü hedef olmadan yapılacak her atışın karavana olacağı açıktır.

* Daha sonra yapılacak iş ise, karmakarışık bir masaya benzeyen beynimizdeki düşünceleri üzeri derli toplu bir masaya dönüştürmektir. Bir masayı düzenlerken, işe yaramayan herşeyi nasıl çöpe atarsak, zihnimizi organize ederken yapacağımız şey de aynıdır.

* Sonraki basamak ise, belki de çok az kullandığımız hayâl gücümüzü, bu kitapta anlatılan bilgiler ışığında sürekli olarak kullanmaya çalışmaktır.

* Zihinsel çalışmaların son basamağında ise konsantre olmak vardır. Tanıştığımız bir insanın ismini hafızamıza alırken, eğer bu olaya yoğunlaşmazsak o kişinin ismini asla hafızamızda tutamayız.

Bir insanla tanışırken aklımızdan birçok düşünce geçer. Bu düşüncelerden, en önemlisi, o kişinin ismini hafızamıza almak değilse, o ismi aklımızda tutmamız mümkün değildir.

Buraya kadar anlattığımız, olayın zihinsel hazırlık yönüdür. Şimdi de işitsel ve görsel hafızanın isimleri hafızada tutmadaki rolünü İnceleyelim.

Zihinsel çalışmaları şöyle özetleyebiliriz:
a) Hedef belirle.
b) Zihnini organize et.
c) Hayâl gücünü kullan.
d) Konsantre ol.

2) İŞİTSEL HAFIZA
Birçok insan, tanıştıkları sırada doğru dürüst duymadıkları bir isim konusunda, hatırlayamamaktan söz ederler.Bir ismi hatırlamakla ilgili olarak işitsel hafızayı ilgilendiren ilk kural şudur: Biriyle tanışırken, o kişinin ismini iyice duyduğunuzdan emin olun.

İsimlerine gösterdiğiniz ilgi insanları memnun eder. Zira, birçok insan için dünyadaki en güzel sözcük kendi ismidir. Bu yüzden, iyi duymadığınız bir ismin tekrarlanmasını istemekten çekinmeyin. Bu tekrar, isme daha çok yoğunlaşmanızı sağlar.
Daha sonra, tanıştığınız kişiye isminin manâsını sorun. Ancak bunu yaparken herkes tarafından bilinen bir ismin de manâsını sormaya kalkmayın. Örneğin Gül ismindeki birine isminin anlamını sorduğunuzda karşınızdaki kişi sizin zekânızdan şüphe edebilir.

Tanışma faslından sonra karşınızdaki insanla sohbet ederken, konuşma sırasında onun ismini kullanın. Ancak, bunu çok abartılı bir şekilde yapmayın.Arada sırada, öğrendiğiniz bu yeni ismi içinizden tekrarlayın. Tanışma faslında işitsel hafızamızı kullanabileceğimiz son basamak ise, vedalaşırken, tanıştığımız kişiye ismiyle hitap etmektir.

İşitsel hafızamızı kullandığımız bu basamakları izlerseniz, ister istemez karşınızdaki insanın ismine yoğunlaşmış olursunuz. Bunun sonucunda, hedefinize yarı yarıya ulaşmış olursunuz. Hedefinize tamamen ulaşmak istiyorsanız, görsel hafızanın yardımını almanız da gerekir.

İşitsel hafızayla, ilgili söylediklerimizi toparlayacak olursak;
*Dinle.
*Tekrarlat.
*Manâsını sor.
* Konuşurken kullan.
* İçinden tekrarla.
* Vedalaşırken kullan.

3) GÖRSEL HAFIZA
Daha önce de söylediğimiz gibi, görsel hafıza işitsel hafızadan çok daha kuvvetlidir. Görsel hafızamızın özelliklerini kullanarak karşımızdaki insanın ismini çok daha kolay biçimde hafızamıza alabiliriz.

İsimler hafıza sistemine göre üç kategoriye ayrılır:
a) Bildiğimiz bir anlamı olanlar,
b) Bildiğimiz bir anlamı olmasa da bize bir şeyler hatırlatanlar,
c) Bildiğimiz bir anlamı olmayan ve bize bir şeyler hatırlatmayanlar.

Bildiğimiz bir anlamı olan isimleri akılda tutmak kolaydır. Örneğin; Gül, Aslan, Deniz, Savaş, Ateş, Lale, Sarp, Umut gibi isimlerin herkesin bildiği bir manâsı vardır.

Bu isimleri hafızamıza alırken manâlarını düşünmemiz ve böylece onları somutlaştırmamız kolaydır. Manâsını bilmediğimiz ancak bize birşeyler hatırlatan isimlerde de yine bir kolaylık vardır. Mükremin, Sadri, Süleyman, Şamil, vs.
Mükremin diye bir dostum vardı ve bana bir gün şöyle dedi: "Yıllarca ismimi insanların doğru söylemesi için uğraştım durdum. Ne zaman ki Mükremin Abi diye biri çıktı, ondan sonra ben rahatladım."

Mükremin'i Mükremin Abi ile, Sadri'yi İbrahim Sadri ile, Süleyman'ı Süleyman Demirel ile hatırlayabilirsiniz.

Şamil isminde biriyle tanıştığınızda ise onu Şeyh Şamil'e benzetip Kafkas giysileri giymiş bir şekilde hayâl edebilirsiniz.

Asıl zor olan, bildiğimiz bir anlamı olmayan ve bize bir şeyler hatırlatmayan isimlerdir.

İsimlerin büyük bir kısmı bu gruba girer. Bu gruptaki isimlerden biriyle karşılaştığınız zaman yapacağınız ilk şey, size o ismi çağrıştıracak, sizin için bir anlam ifade eden yeni bir deyim veya sözcük bulmaktır.
Örneğin, Hayrettin isimli biriyle karşılaştığınızda bu kişiyi sürekli "hayır yapan" bir kişi olarak düşünürseniz, bu ismi hatırlamanız kolaylaşacaktır.

Bütün isimlerin somut bir çağrıştırıcısı bulunabilir veya bizim için bir anlam ifade eden kelimelere bölünebilir. Bu kelimeler çok gülünç ve abartılı olabilir. Olsun; ne kadar iyi, ne kadar ilginç kelimeler bulursanız, isimler o kadar çok aklınızda kalır.

İsmail isminde biriyle karşılaştığınızda bu ismi İsmail olarak ikiye böler ve bu kişinin isli bir bilgisayardan size e-mail attığını düşünebilirsiniz.
Cemil ismini Cem ve il diye ikiye ayırabiliriz. Cem, toplamak demektir. Cemil'in tüm illeri toplayıp birleştirdiğini ve bu birleşmiş illerde bir tepede oturduğunu düşünebilirsiniz.Bulduğunuz deyim veya sözcük asıl kelimenin tam sesini vermeyebilir. Bunun pek bir önemi yoktur.

İsmin sadece ilk kısmını hatırlamanız, ismin tamamını da size hatırlatacaktır. Örneğin, Erkut isminde birine asker kıyafetleri giydirirseniz, muhtemelen onu hatırlarsınız. Ancak bu erin Akut ekibinde çalıştığını ve insanları göçük altından çıkardığını düşünürseniz, hatırlamanız daha kolay olur.

Gördüğünüz gibi, her isim bir anlam ifade edecek şekle sokulabilir. Pek çok isim benzer hecelerden oluşur. Örneğin, "er", "şen", "men", "ay",... vb. gibi.

Bunların herbiri için ayrı hayâl kurun ve bunları sürekli kullanın. Bir ismi işittiğinizde aklınıza ilk gelen çağrışımı bulun ve bunu kullanın. Daha sonra yapacağınız şey, bu çağrışımla karşınızdaki insanın yüzü arasında bir ilişki kurmaktır. Bu ilişki için alın, burun, kulaklar, gözler, dudaklar, çene, yüzdeki sivilceler sizin için abartılı örnekler oluşturabilirler.

Karşınızdaki insanın yüzünde dikkat çekici bir özellik ararken, ayrıca o insanın yüzüne ve ismine de konsantre olmuş olursunuz.

Örneğin, Ahsen isimli çatık kaşlı bir bayanla tanıştığınızda bu bayanın önüne gelen herkesi payladığını ve bunu yaparken de "Ah seni seni!" dediğini akıl gözünüzle görün. O insanla tekrar karşılaştığınızda onun çatık kaşlarını görünce ismini rahatça hatırlarsınız.

Görsel hafızayla ilgi bütün bu söylediklerimizi özetleyecek olursak; görsel hafıza:
*İsmi somutlaştırır, çağrıştırır,
*Yüzün özelliklerini inceler,
*İsmi çağrıştırdığınız kelimeyle yüz arasında ilişki kurar,
*Özelliği gülünç hale getirir.

Kemal Bulut (müdür): Kemal kelimesini kum al ile çağrıştırabiliriz. Kemal Bey'in gözlüğüyle bulutlardan kum aldığını hayâl edebiliriz.

Fuat Sünger (Öğretmen): Fuat kelimesini Fırat ile çağrıştırabilir, saçlarını da süngere benzetebilir, Fuat Bey'in Fırat Nehri'nden sünger çıkardığını hayâl edebiliriz.

Selva Çanak: Helva yiye yiye yanaklarının çanak şeklinde olduğunu düşünebiliriz.

İnci Süpürgeci: Bu öğrencinin saçlarının süpürge, gözlerinin iki büyük inci olduğunu düşünebiliriz.

Ayşe Kaya: Ayşe'yi kaşe ile çağrıştırıyoruz. Ayşe'nin çok geniş olan alnına bir kaya ile kaşe bastığımızı düşünebiliriz.

Sinan Camcı: Sinan ismini Mimar Sinan ile çağrıştırabiliriz. Mimar Sinan'ın mimarlığı bırakıp gözlük camı yaptığını düşünebiliriz.

Hasan Morgül: Hasan ismini sazan balığı ile çağrıştırabiliriz. Bu kişinin dudaklarında mor bir gül açıldığını, ortasından da bir sazan balığının fırladığını düşünebiliriz.

Cüneyt Taşçı: Cüneyt ismini ünlü artist Cüneyt Arkın ile çağrıştırabiliriz. Alnında kocaman bir taş olduğunu ve düşmanlarla bu taşla dövüştüğünü hayâl edebiliriz.

Kaynak: psikoloji sayfam.com


Zeka Geliştirme Yöntemleri

Alman Focus Dergisi, düşünce gücünü geliştirmenin yollarını açıkladı. İşte daha zeki olmak için herkesin uygulayabileceği ipuçları:

- Sabahları gözleriniz kapalı duş alın. Lifinizi, sabununuzu, şampuanınızı el yordamıyla bulun. Böylece dokunma duyunuz gelişir.

- Sağ elini kull******r sol, sol elini kull******r sağ elle diş fırçalamayı, saç taramayı denesin. Beynin farklı bölgeleri uyarılmış olur.

- İşe giderken farklı yollardan gitmeye çalışın. Böylece beyninizi otomatik pilot sisteminden çıkarırsınız.

- Aracınıza bindiğinizde gözlerinizi kapatın. Kontağın, sileceklerin, radyonun, el freninin yerlerini düşüncelerinizi yoğunlaştırarak bulun.

- İşlerinizi farklı bir sırayla yapın. Her gün gördüğünüz ancak üzerinde düşünmediğiniz eşyaların yerlerini değiştirin.

- Çalışma masanızda aramalı objeler olsun. Taze ve hoş kokular yeni düşünce çağrışımlarını beraberinde getirir.

- Öğle yemeğine her zaman aynı saatte çıkmayın. Bir saat önce ya da sonra çıkarak rutinden kurtulun. Hatta saatinizi farklı kolunuza takın.

- Ara sıra daha önce hiç yapmadığınız yemekleri yapın. Sadece tad alma duyunuzu değil, beyninizi de besleyin.

- Yemek yerken her zaman aynı sandalyeye oturmayın. Ara sıra ailenizin masadaki oturma düzenini değiştirin.

- Eşinizle seksapel dolu bir yemek yiyin. Ağız hareketlerinizle, ısırış ve çiğneyiş tarzınızla birbirinizi baştan çıkarmaya çalışın.

- Eşinizle birlikte banyo yapın. Romantik bir banyo için aromatik yağlara ve sabunlara baş vurun. Mum ışığı, şampanya ve hafif müzikle hoşluk yaratın.

- Teybe çok farklı ve tiz sesler kaydedin. Arkadaşlarınızla biraraya geldiğinizde hangi sesin neye ya da kime ait olduğunu tartışın.

 

 

daha bir çok klip için

http://www.uzmantv.com/konu/hafiza-gelistirme-teknikleri

 

 


 
Bilgiye Dayalı Öğrenme Derin Uykuda Pekişiyor
 
Öğrendiğiniz bir bilgiyi hafızanıza yerleştirmek için gün içinde 45 dakika veya en fazla bir saat uyku uyumak ciddi avantajlar sağlıyor.
Uykunun bilgiye dayanan öğrenme üzerindeki etkisinin nasıl ve ne zaman olduğu son yıllara kadar tam açık değildi. New York Üniversitesi öğretim üyesi Matthew Tucker ve arkadaşlarının yaptığı bir araştırma gündüz rüyasız bir uyku şeklindeki bir kestirmenin bile hafıza gücünü pozitif olarak etkilediğini göstermiştir.

Matthew Tucker ve arkadaşlarının yaptığı araştırmaya katılan gönüllülerden, verilen çeşitli ikili kelime kombinasyonlarını hafızalarına yerleştirmeleri (bilgiye dayanan öğrenme) istenmiştir. Yine aynı gönüllülerden bazı şekillerin aynadaki yansıma görüntülerini çizmek için egzersiz yapmaları (beceriye dayanan öğrenme) istenmiştir. Araştırmaya katılan gönüllüler öğrendikleri konularla ilgili olarak hemen öğrenme sonrası ve 6 saat sonra tekrar teste tabii tutulmuşlardır. 6 saat sonra test edilmeden önce bir saat kadar uyku uyuyanların bilgiye dayalı öğrenme konularında uyumayanlara göre % 15 daha başarılı oldukları görülmüştür. Ancak öğlen uykusunun beceriye dayalı öğrenme konularında bir avantaj sağlamadığı görülmüştür.

Özet olarak bu araştırma öğlen uykusunun beynin öğrenme kapasitsini ciddi bir şekilde artırdığını ortaya koymuştur.

Beceriye Dayanan Öğrenme Gece Uykusunda Pekişiyor
Aynada yansıma görüntüleri şeklinde yazı yazmak gibi motor becerilerle ilgili öğrenme de uyku sonrası pekişiyor. Ancak bu pekişme bilgiye dayalı öğrenmede olduğu gibi bir saatlik bir kestirme sonucunda oluşmuyor. Yedi, sekiz saatlik bir gece uykusundan sonra motor becerilere dayanan öğrenme aşama kaydediyor. Bu sebepten dolayı beceriye dayanan öğrenmede uzun süre rüyalı uyku etaplarının etkili olduğu düşünülmüştür ve bu hala bir gizemdir.

Bu konuyla ilgili bilimsel Neuron dergisinde yayınlanan bir araştırmada, deneye katılanlara bilgisayar klavyesindeki bazı tuşlara verilen bir düzende ve hızlı olarak basmaları öğretilmiştir. Bu eğitim 12 dakika sürmüş ve bu sürenin sonunda iyi bir seviyeye geldikleri görülmüştür.
Deneyde iki farklı grup kullanılmıştır. Birinci gruptakilere bu 12 dakikalık eğitim sabah verilmiş ve 12 saat sonra akşam test edildiklerinde ortalama % 2’lik bir gelişme kaydettikleri görülmüştür.

12 dakikalık eğitim ikinci gruba akşam verilmiş ve gece uykusunu da içeren 12 saatlik süre sonunda ertesi gün test edildiklerinde ortalama % 20’lik bir gelişme kaydettikleri görülmüştür. Ayrıca araştırma performanstaki ilerleme miktarının gece uykusunda uyunan derin uykunun ikinci fazının miktarı ile doğru orantılı olduğunu göstermiştir.
 
Derin uykunun içindeki ikinci faz denen kısım uykunun başlangıcında daha kısa iken, uykunun ilerleyen dönemlerinde kısmen daha uzundur. Kişinin tam 7-8 saat uymadan erken kalkması veya az uyuması uyunan derin uykunun ikinci fazının da az olmasına sebep olmaktadır, ki bu durum beceriye dayanan öğrenmenin tamamlanmasını negatif olarak etkilemektedir.
Özet olarak gece uykusunun tam uyunması motor becerilere dayalı öğrenmenin pekişmesinde çok önemli bir rol oynamaktadır. Kısacası, modern hayatın uykuyu kısaltan etkisi öğrenmeyi negatif etkilemektedir.

Bir piyanistin veya sporcunun bir ritmi veya beceri kalıbını saatlerce egzersiz yaparak çalışması ve buna rağmen istediği performansa ulaşamamasının nedeni de budur. Bu nedeni bilmeyen müzisyen veya sporcu çoğu zaman hüsrana uğramakta ve yaptığı işten tamamen vazgeçmektedir. Yapmaları gereken şey, aynı gün içinde yoğun egzersiz yapmak yerine, öğrenmenin üzerinden bir gece uykusu geçtikten sonra tekrar denemeleridir. Motor becerileri içeren öğrenmelerde belli bir etaptan sonra yoğun egzersiz yapmak mükemmellik sağlamamaktadır. Mükemmele ulaşmak için sağlam bir gece uykusuna ihtiyaç vardır.
Küçük çocukların yetişkinlere göre çok daha fazla uykuya ihtiyaç duymalarının nedeni de çocukların gün içinde yetişkinlere göre çok daha fazla şey öğreniyor olmalarıdır.
Öğlen Uykusu Sınavlarda Başarı İçin Çok Faydalı
 Bilimsel Uyku Dergisi’nde (Journal Sleep) yayınlanan bir makaleye göre, gündüz 45 dakikalık bir (non-REM) uyku kişinin gün içindeki bilgiyle ilgili öğrenmeye dayanan hafıza fonksiyonlarını geliştirmektedir.
Dr. Matthew A. Tucker tarafından açıklanan bu bilimsel çalışma A.B.D.’deki “Uyku ve Hafıza Merkezi” ile Harward Tıp Okulu psikiyatri bölümü işbirliğiyle yapılmıştır. Araştırma yaş ortalaması 23.3 olan (11 erkek ve 22 bayan olmak üzere) toplam 33 kişi üzerinde uygulanmıştır. Deneye katılanlar bu araştırma için sabah saat 11:30’da uyku labaratuarına gelmişlerdir. Katılımcılar saat 12:15’de ve 13:00’de bilgiye dayalı öğrenme içeren üç farklı konuda eğitilmişlerdir. Bu eğitimi alanlardan 16’sından labaratuarda yaklaşık 45 dakikalık uyku uyumaları istenmiş, diğer 17 kişi ise labaratuarda uyanık bir şekilde kalmışlardır. 45 dakikalık uyku sonrası araştırmaya katılan 33 kişi hepbirlikte saat 16:00’ya kadar uyanık beklemişlerdir. Saat 16:00’da hepsi de gün içinde eğitime tabii tutuldukları konularla ilgili tekrar test edilmişlerdir.
 

Yapılan testte eğitim aldıkları üç konuda da 45 dakikalık kestirme yapan kişilerin performanslarının uyanık olanlara göre çok daha iyi olduğu gözlenmiştir. Ancak konuyu iyi öğrenememiş olanlara 45 dakikalık uykunun pek faydasının olmadığı da görülmüştür. Bu test sonucuna göre iyi öğrenilmiş bir bilginin üzerine 45 dakikalık bir uyku hafıza gücü adına ciddi faydalar sağlamaktadır.

“Öğrenilen bilgi üzerine uyku uyumak bilginin hafızaya yerleştirilmesine aşamalı bir kavrama getiriyor” diyen Dr. Tucker, “Gündüz uykusu sırasındaki bu aşamalı kavrama gün içindeki her öğrenme için geçerli değil, sadece iyi öğrenilmiş bilgiler için geçerlidir” şeklinde açıklama yapmıştır. 
 

Sağlıklı bir beyin için yetişkinlere yedi ile sekiz saat arası bir gece uykusu tavsiye edilmektedir.


İyi bir gece uykusu için şunlar tavsiye edilmektedir. Bu önerilere tam olarak uyarsanız biyolojik saatiniz dengeye girecek ve beyniniz ihtiyacınız olan uyku miktarını size hissettirecektir.
Hep aynı saatlerde uyumaya çalışın.
Ortopedik rahat bir yatakta yatın.
Her gece uykunuzu tam uyuyun.
Uyku öncesi kafeinli bir içecek içmeyin veya uyarıcı içeren bir ilaç almayın.
Günlük endişelerinizi yatağa taşımayın.
Yatağa aç gitmeyin, ancak uyku öncesi çok yemek de yemeyin.
Uyku saatlerinize denk gelen zamanlarda kesinlikle aşırı yorucu egzersiz yapmayın.
Yatak odanız sessiz, tam karanlık ve biraz da serin olsun.
Her sabah aynı saatte kalkmaya çalışın.

Gece uyuyamayanlar, uykusuzluk çekenler veya kaliteli bir uyku uyuyamamaktan dolayı gündüz uykulu hissedenler mutlaka uykuyla ilgili bir hekime başvurmalıdır.
Kaynak: Melik Duyar
 
 
 
Ve daha bir çok konu
 

Muhteşem Komutanlar







Finans - Borsa
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.413134.5510
Euro36.357136.5028
Köşe Yazıları

Diğer Linklerimiz
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi11
Bugün Toplam122
Toplam Ziyaret23678757
Kim Kimdir?