Bilginin tek kaynağının akıl olduğunu iddia eden, rasyonalizmi, yani akılcılığı savunanlar, son günlerde yaygınlaşan arttırılmış gerçeklik uygulamalarını görselerdi, eminim fikirlerini bir daha gözden geçirirlerdi.

Fransız Encyclopedie’nin baş editörü olan Denis Diderort, 18. yy’ın ortalarında hazırlanan Encyclopedie’nin sınırlarını çizerken şu cümleleri kullanır: “Düşünürü özel kılan, kanıtsız hiçbir olguyu kabullenmemesi ve yanıltıcı kavramlara kanmamasının yanı sıra, mutlak, muhtemel ve şüphelinin sınırlarını kesin çizebilmesidir. Bu eser (ansiklopedi) zamanla zihinlerde bir devrim yapacak ve umarım ki diktacılar, baskıcılar, fanatikler ve bağnazlar artık kazanamayacaklar. İşte o zaman, insanlığa hizmet etmiş oluruz.”

Denis Diderort’un Sophie Volland’a yazdığı mektupta Encyclopedie’yı anlatan bu sözleri, kendisinden sonra gelenleri derinden etkiledi. Reform hareketi hep bu minval üzerine üretilmiş fikirlerle yapıldı. Ancak sanal nesnelerin gerçek dünya ile birleştirildiği son günlerde, “yanıltıcı kavramlara kanmamak ve şüphelilerin sınırlarını kesin çizebilmek” bunu yaparken de sadece aklı rehber almak çok da mümkün olmayacak gibi gözüküyor.

2000′li yıllara kadar gözlerimizin gördüğü dünyanın yanında, teknolojinin ürettiği ve hayatımıza dâhil etmeye çalıştığı bir sanal geçeklik vardı. Sanal âlem denilen bu teknolojinin ürünleri, televizyon, internet ve telefonlarda hazırlanan videolar, iki boyutlu ve gerçek dünyadan kopuk çalışıyordu. Ancak artık, sanal âlem ile gerçek dünya, arttırılmış gerçeklik temelli teknoloji ile düz led ekranlardan çıkarak gözlük ve lenslerde yerini almaya çalışıyor. En önemlisi eskiden sanal gerçeklik sadece görsel hizmetlerde kullanılıyordu. Şimdi ise arttırılmış gerçeklik kapsamında üretilen bilgi ve veriler bütün duyu organlarına hitap etmeye çalışıyor.

Arttırılmış gerçeklik sisteminde tasarlanan gözlükleri kullananlar, mini bir bilgisayar, kamera, video kamera, mikrofon, pusula ve konum sensörünün yanında birçok donanımı daha gözlerine takmış olurlar. İleride arttırılmış gerçeklik internet bağlantılı kontak lenslere girdiğinde, sanal nesnelerden gönderilen bilgiler kullanıcı tarafından gerçek dünyada çok rahatlıkla uygulanabilecek.

Birkaç arttırılmış gerçeklik misali

Arttırılmış gerçeklik uygulamalarının gelişmesi ile işin nerelere gideceği üzerine kafa yoranlar en başta medya sektörünü ele alıyorlar. Onlara göre gerçeğinden ayırt edilemeyecek kadar yüksek kalitede animasyon filmler çekilebilecek. Bir tane asker bile kullanılmadan savaş sahnesi çekilebilecek. Gözünde kameralı gözlük bulunan ve açık alanda bulunduğu sırada bu görüntüleri medya organları ile paylaşmak istenen kişiler sayesinde, kameraman gönderilemeyen yerlerden dahi görüntü akacak.

Malzeme ve alet edevat endüstrisi ise arttırılmış gerçeklik gözlükleri ile tamir ve bakımın kolaylaşacağını ileri sürüyorlar. Onlara göre kişi bu gözlükle tamirini yapmak istediği sisteme baktığında, gözlük ekranına söz konusu sistemin önemli bilgileri yansıyacak.

Araba kullanan kişiler bu gözlükle gidecekleri yerler bilgileri daha rahat alabilecekler. Hiç gidilmeyen beldeler arttırılmış gerçeklik teknolojisinin yardımıyla rahatlıkla gezilebilecek.

Birkaç olumsuz yönü hakkında

Her teknolojinin avantaj ve dezavantajları olduğu gibi arttırılmış gerçekliğin de avantaj ve dezavantajları olacaktır. Casuslar hiç kimseye fark ettirmeden ortamın videosunu ve fotoğrafını çekebilir. Kullanıcıların konumları sürekli belirlenip başka yerlerle paylaşılabilir. Ve en önemlisi de arttırılmış gerçeklik uygulamasını nyaygınlaşması gerçek ile sanalın birbirine iyice karışmasına sebep olacaktır. Nihayetinde bir firma ürünü olacak bir gözlük ya da lensle, insanlar medyanın ve internetin sunduğu, özünde sanal olan dünyayı, gerçekmiş gibi izleyecekler.

Böyle bir dünyada ansiklopedicilerin derleyip topladıkları bilgi mi daha önemli olacak, yoksa o bilginin ulaştığı kişinin ahlak ve karakter özellikleri mi? Elbette bilgi önemini kaybetmeyecektir, ancak ahlak ve diğer karakter özelliklerinin değeri bugünkünden daha iyi anlaşılacaktır.

Kaynak : http://insanvehayat.com/sanal-gerceklik/


TEKNOLOJİ 

Teknoloji Çağında Şuurlu Müslüman		Sanal Teknoloji
Bilimde Çığır Açan Müslüman Bilgin : Cabir Bin Hayyan