Siz de şiir ve makalelerinizi bilgi@vansosyal.com mail adresimize gönderin hemen yayınlayalım.
ÇOCUK OLMAK İSTİYORUM ANNE Çok uzaklarda değil Yine aynı yerde Otbiçerin çamurlu yollarında Arkadaşlarımla misket oynayarak
Çocuk olmak iştiyorum anne Tıpkı eskisi gibi Arkadaşlarımla kör ebe oynarken Saklanıp ortaya bir daha çıkmamak
Çocuk olmak istiyorum anne Uçurtma yapıp onu uçurtmak Sonrada bırakıp arkasından koşmak Sonrada dalıp dalıp hayal kurmak sonsuzluğa
Çocuk olmak istiyorum anne
Yaylada arkadaşlarımla dolaşmayı Onlarla fare deliğine su bırakmayı Top oynarken yenilmemeyi Çamurdan araba yapmayı Özledim anne
Çocuk olmak istiyorum anne Okuldan dönerken önlüğümü yolda çıkarmayı Arkadaşlarımla kartopu oynamayı Kayarken düşüp ağlayarak eve gelmeyi Özledim anne
Çocuk olmak istiyorum anne Eskisi gibi dertsiz tasasız Saf ve masum Masal dinlemek istiyoum anne eskisi gibi Çocukluğumu bir daha yaşamak için
(BENİ YENİDEN DOĞURABİLİRMİSİN ANNE ) (HEPİMİZ ÇOCUKTUK DEĞİL Mİ?)
MURAT MELET
03 MART 2008 / OTBİÇER - GÜRPINAR - VAN |
Martha Bir masal biliyorum En tenha yerinde sen olan Martha Bir efsane gibi her gün dalıp dalıp kelimelerine Bir kahraman bilip inandırdım kendimi Adınla başlayan ve adınla biten Aşkın masalsı tadında Ne garip olurdu suskunluğum Kanatlarına başımı koyup uyuduğum Her gece anlamını yalnızca ben bildiğim sayısız kelimeyle örttüm üstünü Karanlığın hükmünü ve kaldırıp yüzünde perdeleri Bakir bir yerinde sabahın ilk ışığı oluyordun Martha aşka dair ne varsa bildiğim adında gizlediğim sonra kör kuyularda kaybettiğim Sen ki Martha içinde nar çiçekleri büyüttüğüm derin sularla akıp kalbime damla damla vurandın Maviydi derinler Gözlerinden deniz anlardı Ufukta bir çizgi bölerdi adını Martha Bir intihar olurdu gece Denizle mehtap sende sevdalanırdı Ey mehtapla yarılan deniz Bir sen anladın kayıp giden yanımdan Yok(sul) luğumdan Yalan bir sevişmeydi kalbime vuran Bilir misin nedir yenilgi? Yenildim Ve yeminleri ölgün sulara bıraktım Sular da kirlendi böylece Martha Bana kalan aşkın masalsı yanı ve bir dağ çiçeği ıssızlığı Kendi derinliğine gömülü iç çekişlerim Yapayalnız mağrur Öksüz bir deniz gibi Ah! Martha Bilirim ruhundaki gelgitleri ve gözlerindeki sahipsiz iklimleri Parmaklarımın arasından kayıp giden ellerini Bir yıldız kayar ya gökyüzünden İşte öyle Martha Kaybediyorum seni kaybediyorum beni Bir yanım kör Bir yanım masal Bir yanım intihardır Bedenime işlediğim bir nakıştı sevişin Uymasa da yüzyılın aşklarına seni çağ ötesi mevsimleriyle gökyüzünden koparıp kendi ruhuma gizlemişim Kaç söz biliyorum ki anlatmak için Körsem Masalsam İntiharsam Bil ki sensin Sen git! Özgürlüğün nefesiyle üfle ruhumdaki tutsağa Uyutma beni zindanında Özgür kıl beni Hüküm tamamdır Göğsümde uyuttuğum çöl koyu bir gecede ezberletti bana adına masal dediğim aşk şiirini Bir kez daha anlıyorum Martha bir kez daha Aşkın özgürleşmek olduğunu |
İsmet Kanber |
|
Bir ağrıdır bu Topuklarımdan başlayıp son buluyor boynumda Yerden kesilmeden ayaklarım bedenimde çarmıhlar gerilmeden Kızıl renkli itiraflarla geldim ....................................yeniden İğneliyor şehadet parmağımı Anlamlarını ezberlediğim sözcükler Müjdeler olsun, yükselsin diye ve şahidim olsun diye ......................................kitabımdaki ayetler Hangi renge boyasam bakışlarımı Önümde gece renkleri çiziyor sarmaşıklar Golgotha’ya yazılmamış alfabem Tarihe sığdırmıyor mezar taşımı Alnımın derisinde bulunuyor anahtar Tanrım! ... Dönmüyor Eğilmiş arza omuzlarımda taşıdığım dünya Dilim tutuk sözüm utangaç Kelime’lerse yavan Yer bulmuyor dimağımda taşıdığım günahkar Ne Lerapis ne Mitra Yalnızca Ben ve boynumda taşıdığım kızıl Erguvan |
İsmet Kanber |
Aşağıkaymaz Gel Gör Ki Gitmeyi Marifet Bilmişim Kayıp Şair Murat Güngör |
Bittim İşte İçimde sebebini bilemediğim, adını koyamadığım bir korku var, Kayıp Şair Murat Güngör |
EY MEJİNGİR ! Kahniye şürük suyunu kana kana içip, Seri bükü tepesinde Mejingiri seyredip, Ava şure suyuyla yıkandın mı? Hacı Şeviş, Hacı Hasan amcalardan muhcireye dinleyip, Kabani, ker haysio, sıguvi oyunları oynadın mı? Çemi Mahmit çayında balık avladın mı? Şurava katıp, girare devinle yedin mi? Kahnemiran kaynağında su içip, Berivanlarla berye gittin mi? Güzelim yeşillikleri Seyri sefa ettin mi? Barı gıyaye taşırken kara batıp, beline batan dikenlerin acısını yaşadın mı? Düğünlerde Govend Başı çekip, herzanı sıpıye, kazkaze oyunları oynadın mı? Tüsü, Hengelok, Benişti Çıyaye Topladın mı? Ramazanda H.Aziz Ezanını bekleyip, çılbır ve heliseyle iftarını açtın mı? Çayıra Sait çimenliğinde yemlik toplayıp, Mişi Heci Raif ağaçlığında mercuve kopardın mı? İnsanlık kokan kürsü altı sohbetlerinde bulunup, Cıra ışığında Tandır Ekmeği, Peynir Yedin mi? Kışın yalın ayak pırgalsız dolaşıp, Eğit amcanın ahırında sohbet edip Isındın mı? Gündüz das ile buğday biçip, nahır zamanı kize dırış yolunda at koşturdun mu? Bunları ben yaşadım. Hep dinledim... Bunların hepsini yaşamışsan Mejingirin tarihi BEĞİSİN. Eli Öpülecek Beyisin.........! |