Maalesef biz VAN'lılar tarihsel mirasımıza sahip çıkmıyoruz. HOŞAP KALESİ VANLILARDAN İLGİ-ALAKA BEKLİYOR! Yıllardır müzesiz bir tarih kenti olarak kalan, UNESCO miras listesinde olmasına rağmen kalesinde ışıklandırması bulunmayan, birçok tarihi zenginliği hala toprak altında yatan Van’da bir ilgisizlik örneği daha. Yıllardır müzesiz bir tarih kenti olarak kalan, UNESCO miras listesinde olmasına rağmen kalesinde ışıklandırması bulunmayan, bir çok tarihi zenginliği hala toprak altında yatan Van’da bir ilgisizlik örneği daha. Kartal Yuvası diye çağrılan Hoşap Kalesi, heybetine ve tarihi misyonuna rağmen kent turizminde hala faydalanılamayan zenginliklerden birisi... Van’ın önemli değerlerinden bir tanesi olan Hoşap Kalesi’nde çıkan tarihi kalıntılar ve tarihe tuttuğu ışık gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Top başkanlığında 2007 yılından bu yana yürütülen kazı çalışmaları kapsamında gün yüzüne çıkarılan Hoşap Kalesi henüz istenilen ilgiyi görmüş değil. Yetkililerinde dert yandığı ilgisizliğin en büyük nedeni ise kalenin ışıklandırılması, ziyarete açılması ve diğer altyapı sorunlarının giderilmesi. Van’ın önemli bir tarihinin yattığı Hoşap Kalesi Osmanlı döneminin de en büyük göstergesi olarak kent bünyesinde dururken diğer zenginlikler gibi ilgisizlik kurbanı oluyor. Halen bir çok güzelliğinden yeterince faydalanamayan Van’da tıpkı Kale eteklerinde şu an devam eden kazılara olduğu gibi Vanlı Hoşap’taki zenginliğe de ilgisiz kalıyor. Tüm kurum, kuruluş, STK ve halkın ilgisini bekleyen Hoşap Kalesi için YYÜ’lü akademisyen Top da şu dönemde kendilerinin gezdirdiği turistlerin diğer dönemlered gelip kapıdan dönmesi için: “Bu biz Vanlılar için bir ayıptır.” Yorumunu yapıyor. “İNŞALLAH YENİ BULGULAR ÇIKACAK” Sabah saatlerinden Van’dan hareket eden kazı ekibi ve yerel gazete temsilcileri, Hoşap’ta Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal ve kazı ekibi ile birlikte kahvaltı yaptı. Kahvaltı sonrası kaleyi gezen rektör Battal ve beraberindekiler ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. İlk olarak konuşan Rektör Peyami Battal şunları söyledi: “Hoşap Kalesi’nde yapılan kazılarda ortaya çıkarılan unsurlar, kalenin haşmetli yapısını ortaya koyan ana noktalarını hep birlikte müşahede ettik. 2007 yılında başlayan bu kazı hâlâ devam ediyor. Her yıl yeni unsurlara yeni bilgilere ulaşılıyor. Dolayısıyla bundan sonraki süreçte de inşallah bu kazılarla burada yeni unsurlar ortaya çıkarılacak. Kazı çalışmalarını sürdüren Yrd. Dr. Mehmet Top ve ekibini tebrik ediyorum.”
BATTAL: BULGULAR AÇIKLIĞA KAVUŞTURULUYOR Yapılan çalışmaların önemli olduğuna işaret eden Battal, “Her buldukları numuneyi çok iyi ve çok titiz bir şekilde değerlendirerek bunun tarihi bekraundunda açıklığa kavuşturuyorlar. Özelikle Hoşap Kalesi gibi bu kadar güzel bir kalenin turizme çok etkin bir şekilde açılması gerekiyor. Bununla ilgili inşallah tanıtımlar çok daha etkin yapılmak suretiyle dünya turizmine, uluslararası ve ulusal turizmine açılması gerektiği kanaatindeyiz. Girişinde gördüğümüz gibi şu anda hiç bir tarihi yapıda olmayan giriş kapısından tutun bütün ayrıntıları çok özel bir titizlikle yapılmış, çok özellikler taşıyan bir kale burası. Bunlar iyi bir şekilde tanıtıldığında Hoşap Kalesi turizme etkin bir şekilde kazandırılmış olacak. Bu çalışmalardan dolayı Mehmet Bey ve ekibine teşekkür ediyorum.” İfadelerini kullandı.
TOP: EN ÖNEMLİ MEKANLARDA BİRİSİ Battal’ın ardından açıklamalarda bulunan Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Top ise ilk olarak yapılan çalışmalar ile ilgili bilgi verdi. Top şöyle konuştu: “Hoşap Kalesi Van’ın en önemli tarihsel mekanlarından bir tanesidir. Bizim burayla tanışmamız 1992 yılında master çalışması ile başladı. Daha sonra bu çalışmamız Hoşap’taki Mahmudi Beylerine ait mimari eserler diye Kültür Bakanlığı tarafından kitaplaştırıldı ve kalenin önemi biraz daha öne çıkmış oldu. Tabi o dönemde kazı çalışmaları yapılmadığı için biz yüzeysel olarak bazı tanımlamalar yaptık. 2007 yılından itibaren Kültür Turizm Bakanlığına verdiğimiz proje ile başkanlığımda, burada kazı çalışmaları başlattık ve bu çalışmalar devam ediyor.”
TOP: İLGİLİ ARTIRILMALIDIR Yerel yönetimlerin kaleye daha ilgili olması gerektiğini söyleyen Top, “Kalenin giriş burcundaki kapı orijinal özelliğini halen muhafaza ediyor. Onun üzerindeki kitabe, aslan figürleri ve girişten itibaren gördüğümüz su yapıları, hamamlar, diğer birimleriyle gerçekten Hoşap Kalesi mimari bakımından birçok yapıya sahip olduğunu biz bu süreç içerisinde gördük. Bunları ulusal ve uluslararası alanlarda, toplantılar ve basın aracılığıyla tanıtımlarını da yaptık. Şu anda tek yapılması gereken Hoşap Kalesi’nin yerelde yerel yönetimlerce, bakanlık, valilik, büyükşehir belediyesinin biraz daha ilgisini artırmasıdır.” Diye konuştu.
“ALTYAPI EKSİKLİKLERİ GİDERİLMELİ” Var olan altyapı eksikliklerinin giderilmesi gerektiğini söyleyen Top şunları kaydetti: “Buranın biraz daha altyapısının çözümlenerek öncelikle burada bir karşılama merkezi yapılması gerekiyor ki, ziyaretçilerin hizmeti karşılanabilsin. Gelen misafirler burada ihtiyaçlarını karşılayabilsin, bu ortamda çaylarını içerek kaleyi ve diğer ortamları görebilsinler. Bunun yanı sıra içerisinin elektrik ile aydınlatılması, su ve altyapının yapılması gerekiyor. Bu dönemde bunlarda bile bahsetmek abes ama halende kalenin elektrik, su sorunundan ne yazık ki bahsediyoruz. Bir an önce bunların giderilmesi gerekiyor. Buraya biraz daha ele atılır ve ilgi gösterilirse Hoşap Kalesi, Akdamar Adası’ndan sonra Van’ın en önemli destinasyon merkezi, bir turizm merkezi olarak dikkati çekiyor.”
TOP: BİZ VANLILAR İÇİN AYIPTIR Kalenin ziyarete açılması ile ilgili de konuşan Top, ziyaretçilere açılması gerektiğini ifade etti. Top konuşmasını şöyle sürdürdü: “2005 yılında kaledeki bir takım yıkılmalardan dolayı zorunlu olarak kale ziyarete kapatıldı. Şimdi o tehlikeler bizim kazı çalışmaları sonrasında, özellikle giriş kısmındaki duvarlar onarılmak suretiyle giderildi. Şu anda tabi ki yine tehlike var ama kısmı olarak gelen ziyaretçilere açılabilecek bir konumda. Bununla ilgili de Müze Müdürlüğü’nün yazışmalar ile bakanlıkla görüştüğünüz biliyorum. Bir an önce bu bürokratik engeller kaldırılarak buranın hem güvenliğe hem de ziyarete açılması gerekiyor. Biz gözlemliyoruz ki değişik yerlerden otobüsler ile hem yerli hem de yabancı ziyaretçiler geliyor. Biz burada olduğumuz süre içerisinde kendilerini içeriye alıyor ve gezdiriyoruz. Verdiğimiz bilgiler doğrultusunda çokta memnun kalıyorlar. Biz kazı çalışmalarını bitirip gittikten sonra kale kapalı kalıyor. Gelen ziyaretçiler kapıdan dönmek zorunda kalacaklar. Değişik bir yerden gelen bir misafirin kapıda kalması bu dönem içerisinde biz Vanlılar için ayıp oluşturuyor.”
“ELEKTRİK SORUNU ZİYARETÇİLER İÇİN ÇÖZÜLMELİ” Kalede yaşanan elektrik sorunu ile ilgili de konuşan Top, “Hoşap Kalesi’nin 2010 yılında elektrik tesisatı kuruldu. O dönemde valilik nezdinde burada elektrik için burada bir altyapı çalışması oldu ve abonelik çalışması ihtiyaç görülmedi. Şu anda elektrik özelleştiği için VEDAŞ gelip buraya baktı ve 10 bin liralık bir elektrik borcu çıkardı. Bu tabi daha çok TEDAŞ döneminde kullanılan elektrik ama tamamını tahsis etmek istiyorlar. Şu anda kale müze müdürlüğünün uhdesinde yer alıyor. Daha önce özel idare bünyesinde yer alıyor, özel idare lav edildikten sonra Müze Müdürlüğü bünyesine geçti. Onların bu işi biraz daha üstlenmesi ile bu işin çözülebileceğini düşünüyorum. Sadece bizim kalenin kime ait olduğunu bilelim dedi yetkililer. Bu şekilde kalenin elektriği verilecek. Güvenlik ve ziyaretçiler açısından kalenin aydınlatılması çok önemli. Bizim çalışmalarımızı da ne yazık ki aksatıyor. Biz burada dışardan 300 metre kablo çekerek bu dönemde elektrik temin etmek zorunda kalıyoruz. Bu hem restorasyon çalışmalarını hem de kazı çalışmalarını aksatan bir durum olarak bizleri kötü etkiliyor.” Şeklinde konuştu.
FENOMENLERE ÇAĞRIDA BULUNDU Sosyal medya fenomenlerine de çağrıda bulunan Top şöyle konuştu: “Vangölü Aktivistleri gibi gruplar ve dernekler sosyal medyada sürekli paylaşımlar yapıyorlar. Ben bu anlamda kendileriyle de görüştüm. Biraz daha tarih mekanlara ilgili ve alakalarının artmasını istedim. Van’da özellikle arkeoloji çeşitli birimlere ayrılmış. Biz burada Osmanlı arkeolojisi yapıyoruz. Hem Van Kalesi ve eski Van şehrinde hem de Hoşap Kalesi’nde Osmanlı arkeolojisi yapıyoruz. Bu başlı başına bir öneme sahip. Van’ın tarihsel olarak Hoşap Kalesi’nin ele aldığımızda milattan önce 10 binlere kadar giden tarihsel bir geçmiş var. Mağaralardaki resimler, açık hava alanları, medreseler, camiler gibi yaptılar hem İslami dönem hem de Hristiyan dönemine ait birçok eser bulunuyor.”
HOŞAP KALESİ 4 KATMADAN OLUŞUYOR Ardından kale ile ilgili bilgilendirmesini sürdüren Top, kalenin sahip olduğu tarihi, kültürel ve dingi zenginliklerden de söz etti. Kalenin 4 katmadan oluştuğunu dile getiren Top, “Başta Kültür Turizm Bakanlığı, Yüzüncü Yıl Üniversitesi, yerelde Gürpınar Kaymakamlığı ve belediyesinin verdiği destekler ile bu çalışmaları sürdürüyoruz. Ekibimiz ve öğrencilerimiz. Her sene özverili bir şekilde burada çalışmalara katkı veriyorlar. Kalenin mimarisine bir bakacak olursak, genelde topografyaya uydurulmuş 4 katmanlı bir mimari özellik taşıyor. En üst kesimde seyir köşkü diye tanımadığımız, içerisinde hamam yapısı, kuş evi ve diğer yapıların yer aldığı bir birim yer alıyor. Bunun hemen altında harem mekanı bulunuyor. Doğu-batı mekanları olarak içinde bir çok alan bulunuyor. Bu da oldukça özelliklidir. Bir altındaki bölümde yani kazı alanımızda hamam yapıları, mutfak birimleri ve özellikle servis mekanlarının ortaya çıktığı bir alan var.” Dedi.
3 AYRI İNANCIN İZİ VAR Türkiye ve Van’daki dini katmanlarla ilgili de konuşan Top, “Ben Türkiye’de genelinde Van özelinde 3 katmanlı bir yapıya sahip olduğunu düşünüyorum. Bunun alt katmanında pagan olan yani çok tanrılı inanç sistemine ait medeniyetler var. Mesele Urartu medeniyeti gibi. Onun üzerinde Orta Çağda burada yoğun bir biçimde burada Hristiyanlık var. İşte bu bölgede Akdamar Adası, Meryem Ana Manastırı gibi birçok örneği var. En üst kesimde de Selçuklularla birlikte burada İslam Medeniyeti ve mimarisi ağırlıklı olarak görünüyor. Buda Hoşap’taki İslam medeniyetinin unsurlarını üzerinde barındıran bir yer olma özelliğine sahiptir. Van’ın bu kadar tarihsel geçmişi olmasına rağmen yeteri kadar Van’ın tarihi ilgi odağı olmuyor.” Dedi.
“KALE OSMANLI DÖNEMİNE AİT” Kalede Osmanlı bulgularının bulunduğunu söyleyen Top şöyle devam etti: “Kalenin en altında ise batı kesiminde ise 2016 yılından itibaren çalışmalara başladık. Burada mescit bölümü ile daha çok beyin misafirlerini ağırladığı mimari mekanlar bulunuyor. Bu sene burada yaptığımız çalışmalarda da 6 uçtaki burcun içerişimdeki zeminine indik. Burada da Osmanlı dönemine ait bulgularla karşılaştık. Urartu bulguları bu zeminde var. Bunlar genellikle kalede kullanılan alçı süslemeden oluşuyor. Bu kalenin altı 17. yüzyıllarda büyük bir estetik değere sahip olduğunu ve burada yaşayan Mahmudi Beylerinin burada yüksek kalitede bir yaşam oluşturduklarını görebiliyoruz.”
2007 YILINDAN BU YANA ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR Kalede Osmanlı dönemine ait Mahmudi Beylerinin yaşadıklarını söyleyen Top, “Burada medreseler var. Şu anda kazı evi olarak kullandığımız bir mekan var. Bunun da bir kültür merkezi olarak üniversite ve yerel birimler birlikte bir proje ile dönüştürülürse Hoşap Kalesi’nin çok daha iyi yerlere gelebileceğini düşünüyorum. Burası bir Osmanlı dönemi kalesidir. Çavuştepe Kalesi nasıl bir Urartu dönemi kalesiyse, Hoşap Kalesi temelden en üst birimine kadar bir Osmanlı kalesi olarak dikkatimizi çekiyor. Burada yaşayan yerel Mahmudi Beyleri burada Osmanlıya bağlı olarak yaşamlarını sürdürmüşler. 19. yüzyılın ortalarından itibaren kale terk edilmiş ve cumhuriyet dönemine bu şekilde intikal etmiş. 1979’dan itibaren kalede bir takım koruma çalışmaları başlamış. 2007 yılından bu yana da biz burada çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” Dedi.
TOP: TÜM ÇALIŞMALARIM VAN ÜZERİNE Tüm çalışmalarını Van üzerine yaptığını söyleyen Top şu ifadelere yer verdi: “Ben bütün çalışmalarımı Van’la ilgili yaptım. Yazdığım yazıları her yerde yayınladım paylaşılsın diye birçok insan bu yazılardan faydalanıyor. Geçtiğimiz günlerde Gürpınar Kaymakamlığına gittiği, Hoşap Kalesi ile ilgili ellerinde hiçbir bilgi yok. Burada yapılan çalışmalarda ne yazık ki bu yüzden göremiyorlar. Ben Van’da bir kent arşivi ve müzesi bulunmuyor. En önemli sıkıntı tarihsel belleği ve buradaki çalışmaları muhafaza edecek bir kent arşivi ve müzesi yok. Belki tarihsel mekanlara ilgili olmaması birazda bundan kaynaklanıyor. Bir an önce burada bir belleğin içerisinde barındırılabileceği bir mekanın ve müzenin olması gerekiyor. Bizim burada biz kazı evi oluşturma gayretimizde bundan kaynaklıdır.”
UNESCO İÇİN ŞİŞKİNLİK OLUŞTU Top son olarak Hoşap Kalesi’nin UNESCO listesine alınması ile ilgili, “Burayla ilgili UNESCO çalışması ve rapor hazırlandı. Türkiye’de her halde UNESCO ile ilgili belli bir şişkinlik oluştu. Hoşap Kalesi’nin gerçekten geçici listeye alınması gerekiyor. Hazırladığımız dosyada bu içerikteydi. Ama Türkiye her halde kotaya doldurdu bu yüzden de Hoşap Kalesi liste dışı kaldı diye biliyorum. Buranın özelliğinin UNESCO’ya giremeyeceğinden dolayı değil veya dosya eksikliğinden dolayı değil. Biraz kotanının doldurulmasından kaynaklanan bir durumdur.” Diye konuştu. Kaynak : Şehrivan Gazetesi Editör : Ömer ALTINAL NOT: Teşekkürler Sayın Ömer ALTINAL... Çok önemli bir konuya dikkat çekmişsiniz. Umarım bu haber yetkililerimiz tarafından dikkate alınarak gerekli aksiyonların alınmasına katkı sağlar. Yüreğinize, emeğinize sağlık. Selamlar saygılar. |
2143 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |